Süt Sığırı Beslemesi





1.Süt Sığırlarının su ihtiyaçları
2.Dönemsel Besleme
2.1 Erken laktasyon döneminde belseme
2.2Orta laktasyon döneminde besleme
2.3 Geç laktasyon döneminde besleme
2.4 Kuru dönemde besleme
1.Süt Sığırlarının su ihtiyaçları
• Süt sığırlarına yeterli miktarda uygun kalitede su sağlanamaması halinde süt verimi düşer, büyüme yavaşlar ve sağlık problemleri ortaya çıkar.
• Temiz ve yeterli miktardaki su, normal rumen fonksiyonlarını sağlar, yem tüketimi, yemlerin sindirilebilirliği ve besin maddelerinin emilimini artırır.
• Su, kanın yapısında yer alır, dokulardaki madde alışverişini sağlar, ve sütün % 87 sini oluşturur. Isı regülasyonu da su vasıtasıyla olur.
• Günlük su tüketiminin 0.5-1 l kısıtlanması halinde kuru madde (yem) tüketimi 1 kg, süt verimi 1-2.5 l azalır. Laktasyondaki inekler her litre süt üretimi için 4.5-5 l suya ihtiyaç duyar.
• Su ihtiyacının bir kısmı yemlerdeki nemle karşılanır
2.Dönemsel Besleme
Sağmal ineklerin besin madde ihtiyaçları; laktasyon safhası, laktasyon süt verimi, büyüme oranı ve gebelik durumuna bağlı olarak değişim göstermektedir. Sağmal ineklerin besin madde ihtiyaçları, laktasyon safhasına bağlı olarak değişim göstermektedir.
Bu açıdan sağmal ineklerin beslenmesi dört dönem olarak ele alınmaktadır.
Birinci Dönem: Sağmal ineğin süt veriminin pik yaptığı dönemi de kapsayan buzağılamadan sonraki ilk 70 günlük dönem ( erken laktasyon),
İkinci Dönem: Kuru madde alımının pik’e ulaştığı ve süt üretiminde azalmanın başladığı 70. – 140. gün arasındaki dönem ( orta laktasyon ),
Üçüncü Dönem: Süt üretiminde sürekli bir azalmanın meydana geldiği ve laktasyon döneminde en uzun dönem olan 140. – 305. günler arasındaki dönem ( Geç laktasyon)
Dördüncü Dönem: Bir sonraki laktasyondan önce ineğin kuruya ayrıldığı 50-60 günlük dönem ( Kuru dönem)
Laktasyon dönemi boyunca, yavrusunun ihtiyacı olan sütü sağlamak, gelecek generasyonu meydana getirmek için gerekli olan üreme olaylarını ortaya koymak amacıyla ineğin vücudunda bir dizi metabolik ve fizyolojik değişiklikler meydana gelmektedir. İneğin buzağılamasından sonraki 45-60 günlük dönemde en yüksek verim düzeyine ulaşıncaya kadar süt veriminde oldukça hızlı bir artış meydana gelmektedir. Bu dönemde inek canlı ağırlığının %2′si kadar kuru madde tüketebilmektedir. Süt verimindeki hızlı artışa karşılık, kuru madde alımındaki yetersizlik ineğin vücudunda negatif enerji dengesinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. İnek süt verimi için gereksinim duyduğu enerji ihtiyacını karşılamak için vücut yağı rezervlerini parçalayarak kullanma yoluna gitmektedir. Özellikle buzağılamadan sonraki birkaç haftalık dönemde inek bu amaç için 20 kg ile 50 kg arasında vücut yağı kullanılır. Bu miktar harcama, 1-1.5 puanlık bir vücut kondisyonu kaybına tekabül etmektedir. Bu nedenle ineğin buzağılamadan sonra sahip olması gereken vücut kondisyonu 3-3,5 puan olması gerekir. İnek zayıf vücut kondisyonu ile laktasyona başlaması halinde negatif enerji dengesinden kaynaklanacak doku kaybı nedeniyle, vücut yağ rezervleri, süt verimindeki yükselişi karşılayamayacağı için, hayvan doku proteinlerini parçalamakta, bu durum ketosiz başta olmak üzere metabolik hastalıkları beraberinde getirmektedir.
Sözkonusu dönemde yetiştirici, ineğin hızla yükselen süt verimini karşılamak doğrultusunda vermiş olduğu rasyonda kesif yem ( fabrika yemi) oranını arttırması ise, sindirim sistemini altüst etmek suretiyle, rumen pH’sının düşmesine, buna bağlı olarak ta asidosis ve laminitis (tırnak problemi) başta olmak üzere birçok problemin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
İneğin vücudunda meydan gelen vücut dokusu kaybı, verim için gerekli olan enerjinin dengelenmesi ile durmaktadır. Bundan sonra hayvanın vücudunda pozitif bir denge oluşmaktadır. Bu durum maksimum süt verimine ulaşımanın 6 ile 8 hafta sonrasında gerçekleşmektedir. Bu dönemde ineğin kuru madde alımı en yüksek düzeyine ulaşarak, hayvanın canlı ağırlığının %3,5 4,5 kadar kuru madde tüketmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca sözkonusu dönemde enerji dengesi ile döl verimi arasında sıkı bir ilişki mevcuttur. Negatif enerji dengesinin olgunlaşma sürecindeki yumurtanın kalitesi üzerine olumsuz bir etkisi vardır. Enerjice eksik beslenen ineklerde gizli kızgınlıklar veya kızgınlık siklüsünde düzensizlikler rahatlıkla gözlenebilmektedir.
Yukarıda sayılan nedenlerden ötürü laktasyonun farklı dönemlerinde ineğin vücudunda gerçekleşen fizyolojik ve metabolik değişimi dikkate alacak besleme uygulamalarına gerek vardır. Beslemede temel olarak, verilen rasyonun ineğin yaşama payına ilave olarak, gebelik dönemi, vücut kondüsyonu, büyüme ve süt verimi için ihtiyaç duyduğu besin maddeleri gereksinimini karşılaması istenir.
2.1Erken laktasyon döneminde besleme
İlk 70 günlük erken laktasyon döneminde süt üretiminde hızlı bir artış meydana gelerek 4 ile 10 hafta içerisinde en üst düzeyine ulaşmaktadır. 1. Laktasyondaki ineklerde süt veriminde en üst düzeye ( pike) ulaşması için geçen süre daha sonraki laktasyondaki ineklere oranla daha uzun sürmektedir. Bu dönemde meydana gelen negatif enerji dengesini karşılamak için rasyonda kesif yem miktarında yapılacak ani artışlar, inekte iştahsızlık ve asidosis gibi problemlerin baş göstermesine neden olmaktadır. Bu dönemin kritik bir dönem olması nedeniyle, ineğe verilecek kesif yem miktarının süt yem dengesi oluşuncaya kadar tedrici olarak arttırılması gerekmektedir. Bu dönemde (buzağılamadan sonraki 6-8 haftalık dönemde ) inek başına günlük 500 gr 700 gr kesif yem arttırımı uygun düşmektedir. Bu uygulamaya ilave olarak ineğe bol miktarda kuru baklagil otu ve mısır silajı verilmesi yerinde olacaktır. Erken laktasyon döneminde kaba yem miktarının hayvanın canlı ağırlığının en az %1.5′u kadar olması gerekmektedir. Ayrıca kritik olan bu evrede ineğin kaba ve kesif yemi tüketmedeki eğilimi sık sık yapılacak gözlemle tespit edilmelidir. Eğer mümkünse ineğe sağım zamanının dışın da da sık aralıklarla ancak az miktarlarda olmak üzere kesif yem vermek, hayvanın diğer stresfaktörlerine maruz kalmasını da önleyecektir. Bu dönemde kesif yemin sindirim sistemi üzerinde yaratacağı olumsuz etkisini elemine etmek amacıyla Sodyum bikarbonat başta olmak üzere tampon özelliğine sahip mineral katkısının ineğe verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, çok yüksek süt veren ineklerde oluşan aşırı negatif enerji akışını azaltmak doğrultusunda rasyona yağ ilave etmek faydalı olacaktır. Bu dönemde süt veriminin normal olmasına karşılık süt yağı oranının düşmesi rasyondaki kaba yem oranının düşük, kesif yem oranının ise yüksek olduğunu göstermektedir. Bu durum peletlenmiş kesif yem yedirilen ineklerde de görülmektedir. Tam tersi olarak süt verimi ve sütteki protein oranının azalmasına karşılık süt yağı oranında artışın meydana gelmesi de rasyondaki kaba yem oranının olması gerekenin üzerinde olduğuna işaret etmektedir. Bu dönemde büyüme seyri halen devam eden birinci laktasyonda olan ineklere toplam ihtiyacının %20′si, ikinci laktasyondaki bir ineklere ise, toplam ihtiyacın %10′u kadar daha fazla besin maddesi kazandırmak gerekmektedir.
2.2Orta laktasyon döneminde besleme
Buzağılamadan sonraki 70. İle 140. günler arasına rastlayan orta laktasyon döneminde pike ulaşan süt verimi azalma seyri içerisine girmektedir. Bu dönemde ineğin kuru madde alımı en üst düzeyine ulaşması nedeniyle ihtiyacı olan besin maddelerini karşılamak kolaylaşmaktadır. Ayrıca ineğin enerji dengesinin pozitif konuma gelmesi nedeniyle, az miktarlarda da olsa ineğin günlük canlı ağırlık kazancı sağladığı vücut kondüsyonuna bakılarak rahatlıkla gözlenebilmektedir. Laktasyonun bu döneminde zayıf olan inekler günlük 2,5 kg kadar fazladan kesif yem vermek suretiyle vücut kondüsyonlarının iyileştirilmesi mümkündür. Aynı şekilde, ilkine buzağılayan ineklerde yaklaşık aynı miktarda ilave kesif yemi vermek suretiyle büyümeleri için gerekli besin maddeleri ihtiyacı karşılanmaktadır. Bu şekilde vücut kondisyonu iyileşen zayıf inekler ile ilkine buzağılayan düvelerin kızgınlık gösterme ve döl tutma konusundaki problemlerin aşılması mümkün olmaktadır. Bu dönemde beslemede yapılacak bir hata, sürüde zayıf inekler ve ilkine buzağılayan ineklerin süt verimlerinde ani düşmelerin meydana gelmesine, döl tutma problemi nedeniyle, döl verimi masraflarının maliyet içerisindeki payının yükselmesine neden olmaktadır.
2.3Geç laktasyon döneminde besleme
Bu dönemde ineğin bakım ve idaresi oldukça kolay olup, vücut kondisyonu 3,5 -4 puan oluncaya kadar günlük canlı ağırlık artışı göstermektedir. Geç laktasyon döneminde ineklerin birçoğu gebe kalmaktadır. Bu dönemde ilkine buzağılayan genç inekler büyüme seyirlerinin devam etmesi ve gebe olmaları nedeniyle, yüksek verimli inekler kadar besin maddesine ihtiyaç göstermektedirler. Genç ineklerin süt verimleri için ihtiyaç duydukları kesif yeme ilave olarak günlük yaklaşık 2 2,5 kg kadar ilave kesif yem vermeye gerek vardır. Geç laktasyon döneminde süt verimindeki düşüş aylık %8-10 civarında gerçekleşmektedir. Süt veriminde meydana gelen düşüş seyri “Persistensi” olarak adlandırılmaktadır. Süt veriminde aylık olarak düşüşün %10′un üzerinde gerçekleşmesi, sözkonusu inek veya ineklerde problem olduğunu göstermektedir. Yine bu dönemde ineklerin yaklaşık %10′ununda bir yağlanma göze çarpmaktadır. Bu ineklere verilecek kesif yem miktarında kısıtlamaya giderek yağlanmanın önüne geçilmeye çalışılmalıdır. Yağlanma eğilimi gösteren ineklerde yem kısıtlamasına gidilmemesi halinde, ineğin 5 puan gibi aşırı vücut kondisyonu ile kuru döneme girmesine neden olacaktır. Kuru dönemde de gerçekleşecek canlı ağırlık artışı, karaciğerin yağlanmasına dolayısıyle de yeme iştahsızlık, buzağılama sonrası ketosiz ve bağışıklık sisteminin bozulması gibi problemleri beraberinde getirecektir. Ayrıca kuruya çıkacak yüksek verimli ineklerde mastitis problemine karşı yem ve su kısıtlamasına gitmek suretiyle günlük süt verim düzeyinin 15 litrenin altına çekilmesi arzu edilen bir durumdur. Kuruya çıkacak ineklerde kuruya ayrılmanın 10 gün öncesinden itibaren atlamalı sağım yapmak ( bir öğün sağmak- bir öğün sağmamak), ineğin meme dokusunun kuruya hazırlanmasına yardımcı olacaktır.
2.4Kuru dönemde besleme
Bu dönem laktasyon döneminin en kritik safhasıdır. Kuru dönemde uygulanacak bilinçli bir besleme programı bir sonraki laktasyondaki süt verimi üzerine önemli bir etkiye sahiptir. Ayrıca bu dönem buzağılama öncesi ve sonrasında metabolik hastalıkların oluşmasında da büyük rol oynamaktadır.
Genel olarak bu dönemde kurudaki ineğe yüksek kaliteli kaba yem sağlanacak olursa, inek buzağılamanın 14 gün öncesine kadar kesif yeme ihtiyaç duymayacaktır. Ancak yonca, korunga, fiğ gibi baklagil yem bitkilerinin bol miktarda verilmesi buzağılama sonrası süt hummasının oluşma riskini arttırdığı için, az miktarda kaba yeme ilave olarak, ineğin vücut kondisyonunu koruması amacıyla günlük 1-5 2,5 kg kadar kesif yem vermek yararlı olmaktadır. Bu dönemde ineğin kalsiyum ve fosfor ihtiyacınında dengeli bir şekilde sağlanması büyük önem taşımaktadır. Genellikle kurudaki ineklerin rasyonuna %0.40 kalsiyum, %0.24 oranında fosfor katılması gerekmektedir. Kuru dönemde inek başına günlük baklagil yem bitkisinin ( yonca, korunga vs. ) 1,5 kg kadar verilmesi yeterli olmaktadır. Ayrıca gebeliğin ilerlemiş olması nedeniyle ineğin fazla sulu ve hacimli yem alması engellenmelidir. Özellikle sulu yem olarak mısır veya ot silajı verilen işletmelerde inek başına günlük sulu yem miktarının 10 11 kg civarında olması uygun düşmektedir. Aşırı miktarda sulu ve hacimli yem tüketen ineklerde gebe olmaları nedeniyle rahatsız olmalarına, hatta yavru atmalara bile yol açabilmektedir.
Kuru dönemdeki ineklere buzağılamalarına 15 gün kala süt yemine geçilerek günlük 500-700 gr artışlar (tedrici olarak) yaparak ineğin 100 kg canlı ağırlığına 1-1,5 kg kesif yem isabet edecek düzeye ulaşılmalıdır. Bu meme dokusunun gelişimine yardımcı olması yanında buzağılama sonrası sindirim sisteminin yeme karşı toleransını da arttıracaktır.


Yorumlar

Popüler Yayınlar