Organik Tavukçuluk
Organik Tavukçuluk
Kaynak: Şahin, A., Kutlu, H.R., Görgülü, M. 2004. Organik Tavukçuluk: Organik Tarım Prensiplerine Uygun Bakım ve Besleme ile Piliç Eti ve Yumurta Üretimi. 4.Zootekni Bilim Kongresi, 1-3 Eylül 2004, Isparta.
Özet: Organik tavukçuluk, tavukların beslenme ve sağlık koruma önlemlerinde sentetik olarak üretilen besin ve kimyasal maddelerin kullanılmamasını öngören, tavukların doğal davranış ve fizyolojilerini rahatsız etmeyecek şekilde beslenme ve çevresel isteklerinin karşılandığı bir tavukçuluk üretim sistemdir. Bu sistemde üretilen tavukçuluk ürünleri, kalite kontrol ve standardizasyondan sonra ancak “organik tavukçuluk ürünleri” olarak nitelendirilir.
Organik Tarım Standartlarına göre, uygun bir şekilde organik tavukçuluk yapabilmek için, tavuk beslemede kullanılacak yemlerin, tamamıyla organik tarım prensiplerine göre üretilen, iyi kalitede yem ham maddelerini içermesi gerekmektedir. Sadece, organik bitkisel ürünlerin uygun metotlarla işlenmesi sonucu elde edilen yan ürünler, organik tavuk beslemede kullanılabilir. Sentetik renklendiriciler, antibiyotikler, büyümeyi uyarıcı hormon ve benzeri yem katkı maddeleri, iştah açıcılar, üre, hayvansal yan ürünler, saf amino asitler ve genetik olarak modifiye edilmiş yem hammaddeleri veya mikroorganizmalar gibi suni yollardan sağlanan yem ve yem katkı kaynakları organik tavuk beslemede kullanılmamalıdır. Bunun yanında, vitamin, iz elementler ve diğer yem katkıları için alternatif olarak tıbbi ve aromatik bitkilerin farklı kısımları veya bunların özütleri gibi doğal kaynaklar kullanılmalıdır. Tavukların içme suları, sağlığa zararlı kalıntı madde içermemeli ve sürekli olarak hayvanların tüketimlerine sunulmalıdır. Tavuklara, organik tarıma dayalı bitkisel üretim sonucu oluşturulan kümes etrafındaki mer’a alanlarında yeterli otlama imkanı sunulmalıdır. Tavukların bir günlük yaştan itibaren organik yemle beslenmeleri ve organik mer’adan da rotasyonlu olarak yararlanabilmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca, tavukların yemlenmelerinde kullanılacak ekipman ve barınak içi yapılanma, hayvanların doğal davranış ve fizyolojilerini rahatsız etmeyecek şekilde planlanmalıdır.
Organik piliç eti ve yumurta üretimi için gereksinim duyulan hayvan kaynağı, civciv veya yarka olarak, organik üretim yaptığı bilinen bir damızlık işletmeden veya organik üretim için kabul edilebilir bir damızlıkçı işletmeden temin edilmelidir. Günlük yaşta etçi civcivlerin 12 haftalık organik tarım standartlarına uygun bakım ve besleme uygulamaları ile yaklaşık 3-4.5 civarında bir yemden yararlanma oranı ile 2-3 kg pazarlanabilir canlı ağırlığa ulaşmaları hedeflenir. Günlük yaşta temin edilen yumurtacı civciv veya daha ileri yaşta temin edilen yarkalar, organik hayvan bakım ve besleme ilkelerine göre yapılacak büyütme ve yumurta dönemi beslemesi ile 72 haftalık yaşa kadar yaklaşık 3 civarında bir yemden yararlanma oranı ile tavuk başına 270 adet yumurta üretimi hedeflenir. Öte yandan, organik yumurta üretiminde, konvensiyonel bir damızlıkçı işletmeden temin edilen yarkaların ürettikleri yumurtalar, en az 6 haftalık bir geçiş döneminden sonra “organik yumurta” olarak nitelendirilebilir. Sonuçta; organik tarım kriterlerine göre elde edilecek tavukçuluk ürünleri ile insanların daha sağlıklı ve güvenilir hayvansal gıdalarla beslenmeleri ve, ayrıca, entansif üretime nazaran daha doğal koşullarda bakım ve beslenme ile hayvanların fizyolojik olarak daha rahat olmaları beklenmektedir.
GirişDünya tarımındaki bazı problemler (aşırı tarımsal ürün üretim ve israfı, tarım sektöründeki ve tüketicilerdeki gelir dağılımdaki dengesizlikler, ekolojinin pestisit ve diğer kimyasal birikimlerden dolayı bozulması, sağlıklı ve güvenilir gıda arayışları, kırsal kesimden yaşayanların sayısının giderek azalması, entansif tarım kaynaklı hastalık riskleri gibi) organik tarım yönünde yasal yapılanmalara ve bunların uygulamalarını zorunlu hale getirmiştir (Lampkin, 1990).
Organik tarım, toprak-bitki-hayvan arasında karşılıklı bağımlılık esasına dayanan, toprağın organik maddesinin iyileştirilmesi yanında bitki ve hayvanların beslenme gereksinmelerini karşılanması ve neticede insanların çevre dostu bir üretimle sağlıklı ve güvenilir şekilde beslenmelerine imkan tanıyan bir üretim faaliyetidir. Başlangıçta, organik hayvancılığın maliyeti yüksek olsa da, “gelecek nesillere daha sağlıklı ve yaşanabilir bir Dünya bırakmak” uğruna yapılması gereken bir tarımsal faaliyettir. Konvensiyonel hayvancılığın en yoğun bir şekilde uygulandığı tavukçuluk sektöründe de diğer tarım faaliyetlerinde olduğu gibi insan ve çevre dostu üretim metodlarının geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına gereksinim vardır. Organik tavukçuluk, tavukların beslenme ve sağlık koruma önlemlerinde sentetik olarak üretilen besin ve kimyasal maddelerin kullanılmamasını öngören, onların doğal davranış ve fizyolojilerini rahatsız etmeyecek şekilde beslenme ve çevresel isteklerinin karşılandığı bir üretim sistemdir. Bu sistemde üretilen tavukçuluk ürünleri (et, yumurta), kalite kontrol ve standardizasyondan sonra ancak “organik tavukçuluk ürünleri” olarak nitelendirilir. Bu bildiride; ulusal ve uluslararası yasa ve yönetmeliklere göre belirlenen organik tarımın tavukçulukla olan kısımları hayvan besleme ve genel ziraat bilgileri ışığında uygulanabilir tarzda özetlenmeye çalışılmıştır.
Organik tarım, toprak-bitki-hayvan arasında karşılıklı bağımlılık esasına dayanan, toprağın organik maddesinin iyileştirilmesi yanında bitki ve hayvanların beslenme gereksinmelerini karşılanması ve neticede insanların çevre dostu bir üretimle sağlıklı ve güvenilir şekilde beslenmelerine imkan tanıyan bir üretim faaliyetidir. Başlangıçta, organik hayvancılığın maliyeti yüksek olsa da, “gelecek nesillere daha sağlıklı ve yaşanabilir bir Dünya bırakmak” uğruna yapılması gereken bir tarımsal faaliyettir. Konvensiyonel hayvancılığın en yoğun bir şekilde uygulandığı tavukçuluk sektöründe de diğer tarım faaliyetlerinde olduğu gibi insan ve çevre dostu üretim metodlarının geliştirilmesine ve yaygınlaştırılmasına gereksinim vardır. Organik tavukçuluk, tavukların beslenme ve sağlık koruma önlemlerinde sentetik olarak üretilen besin ve kimyasal maddelerin kullanılmamasını öngören, onların doğal davranış ve fizyolojilerini rahatsız etmeyecek şekilde beslenme ve çevresel isteklerinin karşılandığı bir üretim sistemdir. Bu sistemde üretilen tavukçuluk ürünleri (et, yumurta), kalite kontrol ve standardizasyondan sonra ancak “organik tavukçuluk ürünleri” olarak nitelendirilir. Bu bildiride; ulusal ve uluslararası yasa ve yönetmeliklere göre belirlenen organik tarımın tavukçulukla olan kısımları hayvan besleme ve genel ziraat bilgileri ışığında uygulanabilir tarzda özetlenmeye çalışılmıştır.
Organik Tavukçuluğa Başlama
Organik tavukçuluk yapmak isteyen müteşebbis öncelikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Ekolojik Tarım Komitesi (ETK) tarafından çalışma izni verilen herhangi bir Kontrol ve/veya Sertifikasyon kuruluşuna başvurur ve işletmesinden elde edeceği ürünlerin organik olarak değerlendirebilmesi için gerekli çalışmanın yapılmasını talep eder. Kontrol kuruluşu müteşebbisten istediği çeşitli bilgi ve belgeler yardımıyla başvurunun organik üretim yapmaya uygun olup olmadığına karar verir ve bunu Ekolojik Tarım Komitesi’ne bildirir. Kontrol kuruluşu, organik üretim yapmasını kabul ettiği ve sözleşme yaptığı müteşebbisi “Geçiş süreci”ne alır, bu sürecin sonunda yapılacak denetimlerle olumlu kanaat edinirse de müteşebbisin “Organik ürün etiketi” kullanmasına izin verir. Organik tavukçuluğa başlayan işletmelerde üretim süresince de hayvanların giriş ve çıkışı ile tüm tedavi uygulamaları için detaylı ve düzenli kayıtların tutulma zorunluluğu vardır (Anonim,2002b).
Geçiş süreci
Organik tavukçulukta geçiş süreci, organik üretime başlanmasından ürünün organik olarak kabul edilmesine kadar geçen süreç olup, sadece organik yumurta üretiminde kullanılacak yarkaların organik olmayan bir işletmeden sağlanması durumunda bu süre 90 gündür (Anonim, 2004). Fakat, yasal yönetmeliklere göre bu süre 6 haftadır (Anonim, 2002b). Kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu geçiş sürecini kısaltabilir veya uzatabilir ve bu durum gerekli sürenin yarısından fazla olamaz. Kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu kısaltma veya uzatma gerekçesini dönem raporunda komiteye bildirir. Etlik piliç üretiminde piliçlerin organik olarak nitelendirilmesi için günlük yaştan (en fazla 3 günlük yaştan) 10 hafta boyunca organik olarak yetiştirilmeleri gerekmektedir (Anonim, 2002b).
Tavukların otlamasında kullanılacak organik mer’a tesisi ve organik yem üretimi için yapılacak bitkisel üretim için geçiş süreci, tek yıllık bitkilerde 2 yıl, çok yıllık bitkilerde 3 yıldır. Tek yıllık kültürlerde ekim tarihi, çok yıllık kültürlerde hasat tarihi gözönüne alınır (Anonim, 2002b).
Geçiş süreci
Organik tavukçulukta geçiş süreci, organik üretime başlanmasından ürünün organik olarak kabul edilmesine kadar geçen süreç olup, sadece organik yumurta üretiminde kullanılacak yarkaların organik olmayan bir işletmeden sağlanması durumunda bu süre 90 gündür (Anonim, 2004). Fakat, yasal yönetmeliklere göre bu süre 6 haftadır (Anonim, 2002b). Kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu geçiş sürecini kısaltabilir veya uzatabilir ve bu durum gerekli sürenin yarısından fazla olamaz. Kontrol ve/veya sertifikasyon kuruluşu kısaltma veya uzatma gerekçesini dönem raporunda komiteye bildirir. Etlik piliç üretiminde piliçlerin organik olarak nitelendirilmesi için günlük yaştan (en fazla 3 günlük yaştan) 10 hafta boyunca organik olarak yetiştirilmeleri gerekmektedir (Anonim, 2002b).
Tavukların otlamasında kullanılacak organik mer’a tesisi ve organik yem üretimi için yapılacak bitkisel üretim için geçiş süreci, tek yıllık bitkilerde 2 yıl, çok yıllık bitkilerde 3 yıldır. Tek yıllık kültürlerde ekim tarihi, çok yıllık kültürlerde hasat tarihi gözönüne alınır (Anonim, 2002b).
AraziArazi seçimi ve kullanımında öncelikli kriter, üretilmesi öngörülen organik tavuk ürünlerinin miktarı, hayvan sayısı ve organik yemin işletme içinden veya dışarıdan temin edilip edilmeyeceğidir. Arazi topografyası yem materyali için yapılacak bitkisel üretime cevap verecek şekilde sulanabilir (mısır ve soya tarımı için) nitelikte olması, toprak işlemenin, bitki beslemenin ve bitki korumanın organik tarım esaslarına göre yapılması zorunluluğu vardır. İdeal olan aynı arazi parçasında organik tavukçuluğu bitkisel ve hayvansal üretimin entegrasyonu ile yapmak olup, böylece daha az işletme dışından girdi kullanımı mümkün olacaktır. Genel olarak, 1000 adet tavuk kapasiteli organik yumurta tavukçuluğu işletmesine organik yem sağlamak için, 15-20 dekar organik mer’a ya ilave olarak; dane yem üretmek için yaklaşık 70 dekar araziye gereksinim vardır (Lampkin, 1990). Bunun yanında, organik bitkisel üretimde ve mer’a tesisinde, toprağın yapısı, seçilen bitki çeşitleri, bitki beslemedeki yöntemler, üretim yoğunluğu ve planlaması (et, yumurta veya yumurta-et) ve arazinin etkin kullanımı gibi unsurlar arazi alanının tespitinde önemli faktörlerdendir. Arazide (mer’a) kimyasal gübreleme ve mücadele yapılmamış olmalıdır. Mer’a tesisi için, üçgül + festuka + brom karışımının ekimi iklim ve arazi koşullarına bağlı olarak önerilebilir.
Hayvan Kaynağı
Organik piliç eti ve yumurta üretimi için gereksinim duyulan hayvan kaynağı, civciv veya yarka olarak, organik üretim yaptığı bilinen bir damızlık işletmeden veya organik üretim için kabul edilebilir bir damızlıkçı işletmeden (salmonella riski olmayan) temin edilmelidir. Genetik olarak modifiye edilmiş hayvanlar organik üretimde hayvan kaynağı olarak kullanılamaz. Etlik civcivler günlük yaşta; yumurtacı yarkalar ise 16 haftalık yaşta olmalıdır (Lampkin, 1997). Civcivler en geç üç günlük yaşta, yarkalar ise en geç 18 haftalık yaşta konvensiyonel işletmeden sağlanabilir (Anonim, 2002 a,b).
Hayvan kaynağı olarak, damızlık ebeveyn işletmelerden sağlanacak ticari hibritler kullanılabilir, fakat yapılan organik hayvancılığın sürdürülebilir olması için, uygun genotip kullanımı ve ırk seçiminde genetik yapı farklılığının dikkate alınması ve bu genetik yapının erozyona uğramamasına özen gösterilmelidir.
Hayvan Kaynağı
Organik piliç eti ve yumurta üretimi için gereksinim duyulan hayvan kaynağı, civciv veya yarka olarak, organik üretim yaptığı bilinen bir damızlık işletmeden veya organik üretim için kabul edilebilir bir damızlıkçı işletmeden (salmonella riski olmayan) temin edilmelidir. Genetik olarak modifiye edilmiş hayvanlar organik üretimde hayvan kaynağı olarak kullanılamaz. Etlik civcivler günlük yaşta; yumurtacı yarkalar ise 16 haftalık yaşta olmalıdır (Lampkin, 1997). Civcivler en geç üç günlük yaşta, yarkalar ise en geç 18 haftalık yaşta konvensiyonel işletmeden sağlanabilir (Anonim, 2002 a,b).
Hayvan kaynağı olarak, damızlık ebeveyn işletmelerden sağlanacak ticari hibritler kullanılabilir, fakat yapılan organik hayvancılığın sürdürülebilir olması için, uygun genotip kullanımı ve ırk seçiminde genetik yapı farklılığının dikkate alınması ve bu genetik yapının erozyona uğramamasına özen gösterilmelidir.
Bakım ve yetiştirme işleri
Kümesler, tavuklara yeterli temiz hava ve gün ışığı sağlayarak, ekstrem hava koşullarından onları koruyacak şekilde inşa edilmeli, kullanılan yapı materyalleri ve üretim ekipmanları, hayvan ve insan sağlığına zarar verici nitelikte olmamalıdır. Barınaklar şekilleri ve boyutları bakımından hayvanların doğal davranışlarını göstermelerine olanak sağlamalıdır. Et tavuğu için; barınak içi alan 10 tavuk/m2 yada 21 kg canlı ağırlık/m2olmasına rağmen barınak dışı alan 4 m2 için 1 tavuk hesap edilir. Yumurta tavuğu için, barınak içinde 6 tavuk/m2 olmasına rağmen barınak dışı alan 4 m2 için 1 tavuk hesap edilir (Anonim, 2002b). Barınak içi alanda yeterli ölçüde ve sayıda, yemlik, suluk, tünek (tavuk başına 18 cm2), folluk (tavuk başına 120 cm2) altlıklı dolaşım alanı (iç alanın 1/3’ü, imkan varsa kum havuzu) bulunmalıdır (Lampkin, 1997; Anonim, 2002b). Kümes dışında da yemleme yöntemine göre değişmekle birlikte yeterli sayıda yemlik, suluk, yem (dane) serpitici, kum havuzu, gölgelik veya sundurma olmalıdır.
Etlik piliç barınaklarında 4800, yumurta tavuğu barınakların da ise 3000 adetten fazla hayvan barındırılmamalıdır (Anonim, 2002b).
Kümeslerde tavuklara temiz ve kuru altlık materyali sağlanmalıdır.Tavukların altlıklarını eşeceği ve kısmen tüketebileceğini dikkate alarak; altlık materyalinin de organik kaynaklardan sağlanması önerilmektedir (Anonim, 1992).
Tavukları vahşi hayvanlardan korumak için elektrikli çit ile kümesin çevresi veya kümesin ortada bulunduğu mer’a alanının etrafı çevrilmelidir (Lampkin, 1990). Barınakta hayvanın yaşına uygun bir sıcaklık, havalandırma ve hava hareketi sağlanmalıdır (Mutaf ve ark., 2001). Barınak, hayvanların sakatlanma ve zarar görme riskini en düşük düzeye indirmelidir. Hastalık riskini ve parazit döngüsünü azaltmak için uygun bir gübrelik yöntemi yapılmalı, besin madde döngüsünün optimizasyonu, toprak ve su kirliliği en aza indirilmelidir (Anonim, 1998).
Organik tavukçuluk işletmelerinde, sürünün büyümesi çevre kirliliğine yol açmamalı, yani hayvan sayısına bağlı olarak artan gübre miktarı işletmenin kullanılan tarımsal alanında nitrat kirliliğine neden olmamalıdır. Bu nedenle, tarımsal alanda biriken azot miktarı, yılda hektar başına 170 kg’ı aşmamalı, bunun için hektar başına barındırılacak hayvan sayıları et tavukları için 580, yumurta tavukları için ise 230′u aşmamalıdır (Anonim, 2002b). Hayvan sayısının artması durumunda artan gübre miktarı başka işletmelerde organik tavuk gübresi olarak değerlendirelebilir.
Eğer kümeste yapay aydınlatma kullanılacaksa doğal ve yapay aydınlatma kombinasyonu günde 16 saati geçmemelidir (Anonim, 1998).
Tavukların normal doğal davranımlarını gösterebilmeleri için, 100-200’lük gruplar halinde (Lampkin, 1990), en fazla 250’lik (Mutaf ve ark., 2001) gruplar halinde barınmalarına imkan tanınmalıdır. Tavuklar kafeste barındırılmamalıdır (Anonim,1998).
Üreticiler aldıkları sattıkları her tür hayvanın kayıtlarını tutmalıdır.Üreticiler hayvanları için satın aldıkları ve kullandıkları her tür yemi, ilaç uygulamalarını, başlama ve bitiş tarihleri itibariyle kaydetmelidirler.Üreticiler yaptıkları üretimle ilgili kayıtlarını en az 5 yıl saklamakla yükümlüdürler (Anonim, 1998).
Etlik piliç barınaklarında 4800, yumurta tavuğu barınakların da ise 3000 adetten fazla hayvan barındırılmamalıdır (Anonim, 2002b).
Kümeslerde tavuklara temiz ve kuru altlık materyali sağlanmalıdır.Tavukların altlıklarını eşeceği ve kısmen tüketebileceğini dikkate alarak; altlık materyalinin de organik kaynaklardan sağlanması önerilmektedir (Anonim, 1992).
Tavukları vahşi hayvanlardan korumak için elektrikli çit ile kümesin çevresi veya kümesin ortada bulunduğu mer’a alanının etrafı çevrilmelidir (Lampkin, 1990). Barınakta hayvanın yaşına uygun bir sıcaklık, havalandırma ve hava hareketi sağlanmalıdır (Mutaf ve ark., 2001). Barınak, hayvanların sakatlanma ve zarar görme riskini en düşük düzeye indirmelidir. Hastalık riskini ve parazit döngüsünü azaltmak için uygun bir gübrelik yöntemi yapılmalı, besin madde döngüsünün optimizasyonu, toprak ve su kirliliği en aza indirilmelidir (Anonim, 1998).
Organik tavukçuluk işletmelerinde, sürünün büyümesi çevre kirliliğine yol açmamalı, yani hayvan sayısına bağlı olarak artan gübre miktarı işletmenin kullanılan tarımsal alanında nitrat kirliliğine neden olmamalıdır. Bu nedenle, tarımsal alanda biriken azot miktarı, yılda hektar başına 170 kg’ı aşmamalı, bunun için hektar başına barındırılacak hayvan sayıları et tavukları için 580, yumurta tavukları için ise 230′u aşmamalıdır (Anonim, 2002b). Hayvan sayısının artması durumunda artan gübre miktarı başka işletmelerde organik tavuk gübresi olarak değerlendirelebilir.
Eğer kümeste yapay aydınlatma kullanılacaksa doğal ve yapay aydınlatma kombinasyonu günde 16 saati geçmemelidir (Anonim, 1998).
Tavukların normal doğal davranımlarını gösterebilmeleri için, 100-200’lük gruplar halinde (Lampkin, 1990), en fazla 250’lik (Mutaf ve ark., 2001) gruplar halinde barınmalarına imkan tanınmalıdır. Tavuklar kafeste barındırılmamalıdır (Anonim,1998).
Üreticiler aldıkları sattıkları her tür hayvanın kayıtlarını tutmalıdır.Üreticiler hayvanları için satın aldıkları ve kullandıkları her tür yemi, ilaç uygulamalarını, başlama ve bitiş tarihleri itibariyle kaydetmelidirler.Üreticiler yaptıkları üretimle ilgili kayıtlarını en az 5 yıl saklamakla yükümlüdürler (Anonim, 1998).
Yemler ve hayvan besleme
Organik tavuk beslemede yem materyali olarak, organik bitkisel üretim kurallarına göre elde edilen yem materyalleri yanında, hayvansal kaynaklı organik veya konvensiyonel olarak üretilen süt ve süt ürünleri ile okyanus kaynaklı balık, diğer deniz hayvanları, bunların yan ürünleri kullanılabilir. Fakat, kesimhane yan ürünleri, hayvansal yağlar yem kaynağı olarak kullanılamaz (Anonim, 2002b). Tavuk yemi, genetik yapısı değiştirilmiş mikroorganizma ve yem maddeleri ile insan ve hayvan sağlığı açısından yasaklanan katkıları içermemelidir. Organik olmayan ve sınırlı düzeyde kullanımına izin verilen bir kısım katkı maddelerini (vitamin ve mineral preparatları) içerebilir (Anonim, 1992). Yem hammadeleri sentetik kimyasal gübre ve tarım ilacı kalıntıları içermemelidir.
Protein kaynağı yağlı tohumlu küspe kaynakları, üretimleri ve işlenmeleri aşamasında kimyasal solventler ile muamele edilmiş olmamalıdır (Anonim, 2002b). Yem hammaddelerinin öğütülmesi yada kırılması esnasında kullanılan ekipman ve aletler kimyasal maddelerle bulaşık olmamalıdır. Yemlerin depolama şartları iklime göre değişken olduğundan, yem materyalleri soğuk, kuru direkt güneş ışığı görmeyen depoda depolanmalıdır.
Organik piliç yemi, etlik piliçe sağlık, genotipine özgü canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanma ile pazarlanabilir özellikte karkas sağlamalıdır. Organik yumurta yemi, yumurta tavuğuna sağlık, iyi yumurtalama, orta (istenilen) büyüklükte yumurta yumurtlama, iyi kaliteli yumurta sarısı ve kabuk kalınlığı sağlamalıdır.
Yem ham maddeleri aynı işletmeden veya aynı bölgeden olmasına özen gösterilmelidir. Tavukların besin madde ihtiyaçlarının yaklaşık %20-30’si organik mer’ada karşılayabileceği dikkate alınarak yem formülasyonunda gerekli düzeltmeler yapılabilir.
Hazırlanacak karma yem, tavukların besin madde gereksinimlerine göre dengelenmeli, sadece organik tarımsal ürün endüstrisinin yan ürünleri yem katkısı olarak kullanılmalı, sentetik renklendirici maddeler kullanılmamalıdır.
Organik yem üretiminin yetersiz kaldığı ekstrem hava koşulları gibi durumlarda, tavukların rasyonlarında, önerilen sınırlamalardan istisna olarak, ülkelerin ilgili makamları belirli bir bölgede, kısa bir süre için daha yüksek oranda konvansiyonel yem kullanımına izin verebilir. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yönetmeliği 2002’ye göre de, bu oranın % 40’a kadar artırılabileceği şeklinde bildirilmektedir. Sadece mer’aların yetersiz olduğu durumlarda ise, toplam günlük rasyonun KM’sinde izin verilen konvansiyonel yem tüketimi en fazla % 25’dir. Ayrıca ilgili makamlar, günlük rasyonlarda geçiş sürecinde olan yemlerin %30 oranına kadar, bu süreçte yemler aynı işletmeden sağlandığı taktirde %60 oranına kadar kullanımına müsaade edebilir.
Tahıllar etlik piliç karma yemine % 65 oranında girmelidir. Bu hayvanların günlük besin madde ihtiyaçlarının karşılanmasında taze ot, silaj veya kuru ot gibi kaba yemler de kullanılabilir (Anonim, 2002b).
Tavuk karma yemi; üre, büyüme uyarıcıları, hormon, antibiyotik ve koksidiyostat içermemelidir. Bunun yanısıra, probiyotik, enzim, organik asitler, tahıl kırıntıları, melas ve tuzun kullanılmalarına izin verilmektedir. Yem koruyucusu olarak; bakteri ve enzimler, gıda endüstrisi yan ürünleri, bitkisel kaynaklı ürünler kullanılır, sentetik koruyucular özel iklim şartlarında kullanılır. Sertifika kuruluşu doğal yada doğal olmayan asetik asit, formik asit, propiyonik asit, vitamin ve minerallerin kullanılacağı şartları belirler. Hazırlanacak karma yemde mutlaka vitaminler, mineraller, protein, ve/veya amino asitler ve esensiyel yağ asitleri bulunmalıdır. Yeşil otları tüketecek olan tavuklar başta b-karoten olmak üzere bir çok vitamin gereksinimleri de karşılayabileceklerdir. Ayrıca, karma yemin içine yulaf, keten tohumu ilave ederek tavukların bağışıklık sistemleri de geliştirilebilir (Anonim, 2002a).
Organik olarak elde edilen pamuk tohumu küspesi tavuk rasyonlarının %10’nunu aşmamalı ve damızlık yumurtacılarda rasyonun %5’ni aşmamalıdır. Tavuk rasyonlarında PTK kullanıldığında, ayrıca rasyone ek olarak lisin ve metionin kaynağı eklenmelidir. Fakat, organik tarım kriterlerine göre sentetik saf amino asitlerin kullanımı yasaklanmıştır (Anonim, 2000a,2002a).
Yeme katılan vitamin ve mineral kaynakları doğal olmalıdır. Vitamin kaynağı olarak filizlendirilmiş tohumlar, bira mayası gibi, mineral kaynağı olarak da kireç taşı, mermer tozu, su yosunu gibi kaynaklar kullanılmalıdır. Sınırlı düzeyde kalmak şartı ile organik olmayan vitamin ve mineral prearatları da organik hayvansal üretim içinde kullanılabilinir (Anonim, 1992). Karma yem içinde, DCP, MCP, MAP (mono amonyum fosfat) gibi sanayi ürünü mineraller ve yine sanayi ürünü vitaminlerin kullanımı sınırlı düzeyde tutulmalıdır. Nilsen ve ark (2004) broyler bitirme yemine %0.3 oranında ilave ettikleri ekmek mayası ile, ilave edilmesi gereken vitamin+mineral premixi’nin 2/3 ‘nün karşılayacabileceğini saptamışlardır. Bunun yanında %1 yeme formik asit ilavesinin broyler yemilerinde kullanılan antibiyotik olan avilamycin’e eşdeğer olabileceği tespit edilmiştir (Garlia ve ark., 2004).
Tıbbi ve aromatik bitkilerin farklı kısımları ve ekstratları toksik etkileri olmadığının belirlenmesinden sonra yem katkısı olarak kullanılmalıdır: Antikoksidiyal olarak; Holerrhena antidysentrica + Berberis aristata + Embelia ribes + Acorus calamus karışımı (Misra, 1993), Pulsatilla koreana ve Sophora flavescens kökü, Quisqualis indica meyvası ile Artemisia annua ve Polygonum aviculare’nın tüm vejetatif aksanı (ByeungGie, 1995) kullanılmıştır. Saini ve ark (2004a,b) Oregano’ dan sağlanan esensiyal yağları Necrotic enteritise karşı olduğu gibi antikoksidiyal amaçlı olarak da kullanmışlardır. Newcastle hastalığına karşı; Aglaia elaegrioidea + Zingiber capitatum + Cassia fistula + Acacia raddiana karışımı (Singh ve ark., 1994) kullanılmıştır. Performans arttıcı ve yumurtada kolesterol düşürücü olarak; Yucca schidigera tozu (Malecki ve ark., 1995; Kutlu ve ark., 1998, 2001) kullanılmıştır. Renklendirici olarak; kadife çiçeği ve kımızı biber exstratını (Kırkpınar ve Erkek, 1997) kullanılmıştır. Anabolizan olarak; Peganum harmala yağı (Yaqeen ve ark., 1999) ve kalsinogenik olarak; Solanum malacoxylon, Cestrum diurnum, Trisetum flavescens and Nierembergia veitchii) ekstarktları (Mello ve Habermehl, 1995) kullanımlarına ilişkin literatür bilgilerine ulaşılabilir. Ayrıca, daha ileri biyokimyasal çalışmalardan sonra Ferula eleaochytris (çakşır) tozunun anabolik etkisinin (Şahin ve ark., 2004) olup olmadığı anlaşılacaktır.
Yukaridaki ve benzeri çalışmalardan elde edilen sonuçları uluslararası ilaç firmaları değerlendirerek çok sayıda farklı isimlerde “doğal katkılar” elde etmişler ve bunlar tavukçuluk endüstrisinde kullanılmaktadır. Bunlar, elde ediliş yöntemlerindeki metodlar ve taşıyıcı solusyonlarının özellikleri dikkate alınarak kullanılabilir.
Karma yemlerin hazırlanmasında tavukların besin madde gereksinimleri yanında, organik yem materyalinin organik üretimden kaynaklanan yeni besin madde içeriklerinin dikkate alınarak yem tabloları organik yem analizleri geliştirilmelidir. Tavukların besin madde gereksinimleri dikkate alınarak Pearson Kare, deneme–yanılma veya hazırlanmış hazır paket programları kullanılarak işletme için özel karma yem, mevcut organik yem materyallerine göre hazırlanabilir. Organik sertifikalı örnek tavuk yemleri Çizelge 1’de verilmiştir.
Çizelge 1. Örnek organik tavuk yemleri (organik soya ve mısıra dayalı sertifikalı yemler (Anonim, 2002b)
Protein kaynağı yağlı tohumlu küspe kaynakları, üretimleri ve işlenmeleri aşamasında kimyasal solventler ile muamele edilmiş olmamalıdır (Anonim, 2002b). Yem hammaddelerinin öğütülmesi yada kırılması esnasında kullanılan ekipman ve aletler kimyasal maddelerle bulaşık olmamalıdır. Yemlerin depolama şartları iklime göre değişken olduğundan, yem materyalleri soğuk, kuru direkt güneş ışığı görmeyen depoda depolanmalıdır.
Organik piliç yemi, etlik piliçe sağlık, genotipine özgü canlı ağırlık artışı ve yemden yararlanma ile pazarlanabilir özellikte karkas sağlamalıdır. Organik yumurta yemi, yumurta tavuğuna sağlık, iyi yumurtalama, orta (istenilen) büyüklükte yumurta yumurtlama, iyi kaliteli yumurta sarısı ve kabuk kalınlığı sağlamalıdır.
Yem ham maddeleri aynı işletmeden veya aynı bölgeden olmasına özen gösterilmelidir. Tavukların besin madde ihtiyaçlarının yaklaşık %20-30’si organik mer’ada karşılayabileceği dikkate alınarak yem formülasyonunda gerekli düzeltmeler yapılabilir.
Hazırlanacak karma yem, tavukların besin madde gereksinimlerine göre dengelenmeli, sadece organik tarımsal ürün endüstrisinin yan ürünleri yem katkısı olarak kullanılmalı, sentetik renklendirici maddeler kullanılmamalıdır.
Organik yem üretiminin yetersiz kaldığı ekstrem hava koşulları gibi durumlarda, tavukların rasyonlarında, önerilen sınırlamalardan istisna olarak, ülkelerin ilgili makamları belirli bir bölgede, kısa bir süre için daha yüksek oranda konvansiyonel yem kullanımına izin verebilir. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Yönetmeliği 2002’ye göre de, bu oranın % 40’a kadar artırılabileceği şeklinde bildirilmektedir. Sadece mer’aların yetersiz olduğu durumlarda ise, toplam günlük rasyonun KM’sinde izin verilen konvansiyonel yem tüketimi en fazla % 25’dir. Ayrıca ilgili makamlar, günlük rasyonlarda geçiş sürecinde olan yemlerin %30 oranına kadar, bu süreçte yemler aynı işletmeden sağlandığı taktirde %60 oranına kadar kullanımına müsaade edebilir.
Tahıllar etlik piliç karma yemine % 65 oranında girmelidir. Bu hayvanların günlük besin madde ihtiyaçlarının karşılanmasında taze ot, silaj veya kuru ot gibi kaba yemler de kullanılabilir (Anonim, 2002b).
Tavuk karma yemi; üre, büyüme uyarıcıları, hormon, antibiyotik ve koksidiyostat içermemelidir. Bunun yanısıra, probiyotik, enzim, organik asitler, tahıl kırıntıları, melas ve tuzun kullanılmalarına izin verilmektedir. Yem koruyucusu olarak; bakteri ve enzimler, gıda endüstrisi yan ürünleri, bitkisel kaynaklı ürünler kullanılır, sentetik koruyucular özel iklim şartlarında kullanılır. Sertifika kuruluşu doğal yada doğal olmayan asetik asit, formik asit, propiyonik asit, vitamin ve minerallerin kullanılacağı şartları belirler. Hazırlanacak karma yemde mutlaka vitaminler, mineraller, protein, ve/veya amino asitler ve esensiyel yağ asitleri bulunmalıdır. Yeşil otları tüketecek olan tavuklar başta b-karoten olmak üzere bir çok vitamin gereksinimleri de karşılayabileceklerdir. Ayrıca, karma yemin içine yulaf, keten tohumu ilave ederek tavukların bağışıklık sistemleri de geliştirilebilir (Anonim, 2002a).
Organik olarak elde edilen pamuk tohumu küspesi tavuk rasyonlarının %10’nunu aşmamalı ve damızlık yumurtacılarda rasyonun %5’ni aşmamalıdır. Tavuk rasyonlarında PTK kullanıldığında, ayrıca rasyone ek olarak lisin ve metionin kaynağı eklenmelidir. Fakat, organik tarım kriterlerine göre sentetik saf amino asitlerin kullanımı yasaklanmıştır (Anonim, 2000a,2002a).
Yeme katılan vitamin ve mineral kaynakları doğal olmalıdır. Vitamin kaynağı olarak filizlendirilmiş tohumlar, bira mayası gibi, mineral kaynağı olarak da kireç taşı, mermer tozu, su yosunu gibi kaynaklar kullanılmalıdır. Sınırlı düzeyde kalmak şartı ile organik olmayan vitamin ve mineral prearatları da organik hayvansal üretim içinde kullanılabilinir (Anonim, 1992). Karma yem içinde, DCP, MCP, MAP (mono amonyum fosfat) gibi sanayi ürünü mineraller ve yine sanayi ürünü vitaminlerin kullanımı sınırlı düzeyde tutulmalıdır. Nilsen ve ark (2004) broyler bitirme yemine %0.3 oranında ilave ettikleri ekmek mayası ile, ilave edilmesi gereken vitamin+mineral premixi’nin 2/3 ‘nün karşılayacabileceğini saptamışlardır. Bunun yanında %1 yeme formik asit ilavesinin broyler yemilerinde kullanılan antibiyotik olan avilamycin’e eşdeğer olabileceği tespit edilmiştir (Garlia ve ark., 2004).
Tıbbi ve aromatik bitkilerin farklı kısımları ve ekstratları toksik etkileri olmadığının belirlenmesinden sonra yem katkısı olarak kullanılmalıdır: Antikoksidiyal olarak; Holerrhena antidysentrica + Berberis aristata + Embelia ribes + Acorus calamus karışımı (Misra, 1993), Pulsatilla koreana ve Sophora flavescens kökü, Quisqualis indica meyvası ile Artemisia annua ve Polygonum aviculare’nın tüm vejetatif aksanı (ByeungGie, 1995) kullanılmıştır. Saini ve ark (2004a,b) Oregano’ dan sağlanan esensiyal yağları Necrotic enteritise karşı olduğu gibi antikoksidiyal amaçlı olarak da kullanmışlardır. Newcastle hastalığına karşı; Aglaia elaegrioidea + Zingiber capitatum + Cassia fistula + Acacia raddiana karışımı (Singh ve ark., 1994) kullanılmıştır. Performans arttıcı ve yumurtada kolesterol düşürücü olarak; Yucca schidigera tozu (Malecki ve ark., 1995; Kutlu ve ark., 1998, 2001) kullanılmıştır. Renklendirici olarak; kadife çiçeği ve kımızı biber exstratını (Kırkpınar ve Erkek, 1997) kullanılmıştır. Anabolizan olarak; Peganum harmala yağı (Yaqeen ve ark., 1999) ve kalsinogenik olarak; Solanum malacoxylon, Cestrum diurnum, Trisetum flavescens and Nierembergia veitchii) ekstarktları (Mello ve Habermehl, 1995) kullanımlarına ilişkin literatür bilgilerine ulaşılabilir. Ayrıca, daha ileri biyokimyasal çalışmalardan sonra Ferula eleaochytris (çakşır) tozunun anabolik etkisinin (Şahin ve ark., 2004) olup olmadığı anlaşılacaktır.
Yukaridaki ve benzeri çalışmalardan elde edilen sonuçları uluslararası ilaç firmaları değerlendirerek çok sayıda farklı isimlerde “doğal katkılar” elde etmişler ve bunlar tavukçuluk endüstrisinde kullanılmaktadır. Bunlar, elde ediliş yöntemlerindeki metodlar ve taşıyıcı solusyonlarının özellikleri dikkate alınarak kullanılabilir.
Karma yemlerin hazırlanmasında tavukların besin madde gereksinimleri yanında, organik yem materyalinin organik üretimden kaynaklanan yeni besin madde içeriklerinin dikkate alınarak yem tabloları organik yem analizleri geliştirilmelidir. Tavukların besin madde gereksinimleri dikkate alınarak Pearson Kare, deneme–yanılma veya hazırlanmış hazır paket programları kullanılarak işletme için özel karma yem, mevcut organik yem materyallerine göre hazırlanabilir. Organik sertifikalı örnek tavuk yemleri Çizelge 1’de verilmiştir.
Çizelge 1. Örnek organik tavuk yemleri (organik soya ve mısıra dayalı sertifikalı yemler (Anonim, 2002b)
Etlik piliç büyütme yemi (3- 8 haftalık yaş )
Ham protein Minimum %19.00
Lisin Minimum %1.08
Metionin Minimum %0.45
Ham yağ Minimum %3.00
Ham selüloz Minimum %4.00
Ca Minimum % 0.90 Max. %1.20
P Minimum %0.70
Tuz Minimum %0.20 Max. %0.50
Etçi damızlık yarka yemi (12-16 haftalık yaş)
Ham protein Minimum %16.00
Lisin Minimum %0.60
Metionin Minimum %0.31
Ham yağ Minimum %3.00
Ham selüloz Minimum %4.00
Ca Minimum % 0.90 Max. %1.20
P Minimum %0.60
Tuz Minimum %0.20 Max. %0.50
Erken dönem yumurta tavuğu yemi (16-40 haftalık yaş)
Ham protein Minimum %17.00
Lisin Minimum %0.90
Metionin Minimum %0.43
Ham yağ Minimum %2.50
Ham selüloz Minimum % 4.00
Ca Minimum %3.60 Max. %4.30
P Minimum %0.60
Tuz Minimum %0.20 Max. %0.50
Ham protein Minimum %19.00
Lisin Minimum %1.08
Metionin Minimum %0.45
Ham yağ Minimum %3.00
Ham selüloz Minimum %4.00
Ca Minimum % 0.90 Max. %1.20
P Minimum %0.70
Tuz Minimum %0.20 Max. %0.50
Etçi damızlık yarka yemi (12-16 haftalık yaş)
Ham protein Minimum %16.00
Lisin Minimum %0.60
Metionin Minimum %0.31
Ham yağ Minimum %3.00
Ham selüloz Minimum %4.00
Ca Minimum % 0.90 Max. %1.20
P Minimum %0.60
Tuz Minimum %0.20 Max. %0.50
Erken dönem yumurta tavuğu yemi (16-40 haftalık yaş)
Ham protein Minimum %17.00
Lisin Minimum %0.90
Metionin Minimum %0.43
Ham yağ Minimum %2.50
Ham selüloz Minimum % 4.00
Ca Minimum %3.60 Max. %4.30
P Minimum %0.60
Tuz Minimum %0.20 Max. %0.50
Organik tavuk yemi hazırlamak için; %50 oranında tahıl karışımı (buğday, tritikale, mısır, arpa) ile %35 oranında expeller soya fasulyesi ile ayçiçeği küspesi, % 5 yonca unu ve %10 oranında mineral + premix kullanımı ile %16 ham protein ve 2400 Kcal ME içeriğine ulaşılabilir. Etlik piliç yemi hazırlamak için ise; %50 tahıl karışımı ve %44 expeller ayçiçeği ve soya fasulyesi küspeleri ile %2 mısır gluten yemi, %1 bitkisel yağ ve %3 oranında mineral ve premix kaynağı ile yaklaşık %20 ham protein ve 2900 Kcal ME içeriğine ulaşılabilir. Fakat, hazırlanacak yumurta yeminde metionin içeriği %0.3’dan az olmamalı, etlik piliç yeminde de lisin içeriği %1’den az olmamalıdır (Zollitsch ve Baumung, 2004).
Birim organik karma yemde (kg) bulunması gereken metabolik enerji değeri, NRC(1994) standartlarında belirlenen tablo değerlerinden küçüktür. Bunun sebebi, serbest dolaşım ve organik mer’a da otlatım ile tavuğun bu enerji açığını daha doğal yollardan sağlanmasını teşvik içindir. Zira, tavukların isteğe bağlı yem tüketimlerinin kontrolü, yemlerin enerji içeriği ile doğrudan ilgilidir.
Hayvanlar %100 iyi kaliteli organik yemle beslenmelidir. Yemlerinin tümünü organik üretimden sağlayamayan üreticilere, özel zaman sınırlamaları ve şartlarında en fazla tavukların yıllık kurumadde tüketiminin ancak %15’i kadar konvansiyonel yem kullanılabilir (Anonim, 2004). Zorunlu durumlarda; sırasıyla, önce sertifikalı organik yemleri, henüz sertifikalanmamış organik yemleri, 2 yıldır organik üretim yapan çiftliklerden alınan yemleri, 1 yıldır organik üretim yapan çiftliklerden alınan yemleri ve son çare olarak da konvensiyonel yemler kullanılmalıdırlar (Anonim, 1994).
Tavuklara sunulan yem, onların doğal yem yeme davranışlarını sergilemesine yardımcı olacak formda ve sindirim ihtiyaçlarını karşılayacak nitelik ve nicelikte olmalıdır.
Tavuklara 10mg/L düzeyinden daha az nitrat içeren içme su verilmelidir (Anonim, 1998).
Tavuklar kesinlikle aç ve susuz bırakılmamalı, yeterli yemlik ve suluk uzunluğuna sahip yemlik ve suluklarla kümes içi ve gerekirse kümes dışı donatılmalıdır. Tavuklara sunulan karma yem, hayvanın tüm besin madde gereksinimini karşılar nitelikte olmalıdır (ad lib). Fakat, organik tavuk çiftliğinde, organik tarımın gereği tüm besin maddelerini aynı yemle tavuğa sunmak, pratikte işletmenin dışa bağımlılığını arttırarak karlı olmasını güçlendireceği göz ardı edilmemelidir. Tavuklar serbest dolaşımda seçmeli olarak besin madde gereksinimlerinin yaklaşık %20-30’nu organik mer’a dan karşılayabilirler. Karma yemin yanında seçmeli olarak, daneler (buğdaygil ve baklagil) ve mineral kaynaklarından hayvanın kendi yemini kendilerinin yapmalarına imkan tanınabilir. Tavuklar diğer çiftlik hayvanları gibi kendi yemlerini kendileri formüle etme yeteğine sahiptirler (Forbes, 1995). Zira, sıcaklık stresine maruz bırakılan broyler civcivler vitamin C ekli yemi doğru seçme yeteneği göstermişlerdir (Kutlu ve Forbes, 1993).
Birim organik karma yemde (kg) bulunması gereken metabolik enerji değeri, NRC(1994) standartlarında belirlenen tablo değerlerinden küçüktür. Bunun sebebi, serbest dolaşım ve organik mer’a da otlatım ile tavuğun bu enerji açığını daha doğal yollardan sağlanmasını teşvik içindir. Zira, tavukların isteğe bağlı yem tüketimlerinin kontrolü, yemlerin enerji içeriği ile doğrudan ilgilidir.
Hayvanlar %100 iyi kaliteli organik yemle beslenmelidir. Yemlerinin tümünü organik üretimden sağlayamayan üreticilere, özel zaman sınırlamaları ve şartlarında en fazla tavukların yıllık kurumadde tüketiminin ancak %15’i kadar konvansiyonel yem kullanılabilir (Anonim, 2004). Zorunlu durumlarda; sırasıyla, önce sertifikalı organik yemleri, henüz sertifikalanmamış organik yemleri, 2 yıldır organik üretim yapan çiftliklerden alınan yemleri, 1 yıldır organik üretim yapan çiftliklerden alınan yemleri ve son çare olarak da konvensiyonel yemler kullanılmalıdırlar (Anonim, 1994).
Tavuklara sunulan yem, onların doğal yem yeme davranışlarını sergilemesine yardımcı olacak formda ve sindirim ihtiyaçlarını karşılayacak nitelik ve nicelikte olmalıdır.
Tavuklara 10mg/L düzeyinden daha az nitrat içeren içme su verilmelidir (Anonim, 1998).
Tavuklar kesinlikle aç ve susuz bırakılmamalı, yeterli yemlik ve suluk uzunluğuna sahip yemlik ve suluklarla kümes içi ve gerekirse kümes dışı donatılmalıdır. Tavuklara sunulan karma yem, hayvanın tüm besin madde gereksinimini karşılar nitelikte olmalıdır (ad lib). Fakat, organik tavuk çiftliğinde, organik tarımın gereği tüm besin maddelerini aynı yemle tavuğa sunmak, pratikte işletmenin dışa bağımlılığını arttırarak karlı olmasını güçlendireceği göz ardı edilmemelidir. Tavuklar serbest dolaşımda seçmeli olarak besin madde gereksinimlerinin yaklaşık %20-30’nu organik mer’a dan karşılayabilirler. Karma yemin yanında seçmeli olarak, daneler (buğdaygil ve baklagil) ve mineral kaynaklarından hayvanın kendi yemini kendilerinin yapmalarına imkan tanınabilir. Tavuklar diğer çiftlik hayvanları gibi kendi yemlerini kendileri formüle etme yeteğine sahiptirler (Forbes, 1995). Zira, sıcaklık stresine maruz bırakılan broyler civcivler vitamin C ekli yemi doğru seçme yeteneği göstermişlerdir (Kutlu ve Forbes, 1993).
Performans verileri
Kristensen (1996), Danimarka’da yaptığı bir çalışmada ticari organik tavukçuluk işletmelerinde (2214, 2445, 3899 ve 4634 tavuk kapasiteli) tavuk başına yıllık yumurta üretimini 207-277 adet, ortalama yumurta ağırlığını 60-66 g, yumurtalama oranını %67-81 arasında ve yemden yararlama oranını 2.9-3.1 arasında değiştiğini saptamıştır. Lampkin(1997)’nin yaptığı hesaplamalara göre; organik olarak yetiştirilen tavuklar 72.haftaya kadar üretecekleri yumurtanın 270 adet ve kg yumurta ağırlığı için tüketilecek yemi 2.95’dir. Bu rakamlar Danimarka Tavukçuluk Konseyinin verdiği rakamlara benzerlik göstermektedir. Danimarka’da organik yumurta üretimi ile konvensiyonel yumurta üretimi performans ve fiyatlandırma bakımından Çizelge 2’de karşılaştırılmıştır.
Organik yumurtacı tavuk ve broyler piliçlerinin kümes içi ve dışındaki davranımları Şekil 1-4 ‘de verilmiştir.
Çizelge 2. Danimarka’da Kafeste Yumurta Tavukçuluğu ile Organik Yumurta Tavukçuluğunun Karşılaştırılması (Hermansen ve Horsted, 2004).
Parametre
Konvensiyonel
(kafes sisteminde beyaz yumurtacı)Organik
(kahverengi yumurtacı)Yem tüketimi,
g/ tavuk112131Yumurtlama oranı,%8774Ölüm Oranı, %515Yemden yararlanma,
kg yem:kg yumurta2.072.811 kg yumurta fiatı, DKK5.8914.21
DKK: Danimarka para birimi
Olsen ve Rossiter (2001) taşınabilir barınaklar (3×4 m) kullanarak yaptıkları organik piliç üretiminde; 100 Cornish Rock hattı broyler civcivleri yonca-çayır tarlasında rotasyonlu olarak günlük dolaşımına izin vermişler ve organik mısırın da aynı işletmeden fakat soya küspesinin dışarıdan satın alarak kullanmaları durumunda, işletmede piliç başına yem maliyetini 1.30 $ arasında olduğunu ve broylerlerin 81.günün sonunda 3.23 kg canlı ağırlığa ulaştığını saptamışlardır. Lampkin (1997) Lewis ve ark(1997)’nın datalarını kullanarak; 81.gün kesim yaşına göre broyler piliçlerin 2.75 kg canlı ağırlığa (toplam 12.4 kg yem tüketimi ve 4.5 yemden yararlanma oranı) ulaşacaklarını hesaplamıştır.
Organik yumurtacı tavuk ve broyler piliçlerinin kümes içi ve dışındaki davranımları Şekil 1-4 ‘de verilmiştir.
Çizelge 2. Danimarka’da Kafeste Yumurta Tavukçuluğu ile Organik Yumurta Tavukçuluğunun Karşılaştırılması (Hermansen ve Horsted, 2004).
Parametre
Konvensiyonel
(kafes sisteminde beyaz yumurtacı)Organik
(kahverengi yumurtacı)Yem tüketimi,
g/ tavuk112131Yumurtlama oranı,%8774Ölüm Oranı, %515Yemden yararlanma,
kg yem:kg yumurta2.072.811 kg yumurta fiatı, DKK5.8914.21
DKK: Danimarka para birimi
Olsen ve Rossiter (2001) taşınabilir barınaklar (3×4 m) kullanarak yaptıkları organik piliç üretiminde; 100 Cornish Rock hattı broyler civcivleri yonca-çayır tarlasında rotasyonlu olarak günlük dolaşımına izin vermişler ve organik mısırın da aynı işletmeden fakat soya küspesinin dışarıdan satın alarak kullanmaları durumunda, işletmede piliç başına yem maliyetini 1.30 $ arasında olduğunu ve broylerlerin 81.günün sonunda 3.23 kg canlı ağırlığa ulaştığını saptamışlardır. Lampkin (1997) Lewis ve ark(1997)’nın datalarını kullanarak; 81.gün kesim yaşına göre broyler piliçlerin 2.75 kg canlı ağırlığa (toplam 12.4 kg yem tüketimi ve 4.5 yemden yararlanma oranı) ulaşacaklarını hesaplamıştır.
Ürün etiketlendirme
Organik olarak elde edilecek tavuk eti veya yumurtanın etiketi üzerinde organik üretim metodunun yapıldığını T.C Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yada ilgili sertifika veren kuruluşun onayladığı belirtilmelidir.Bunun yanında, ilgili organik ürünün üretilmesinde kullanılan yem kaynağının % kaç organik orijinli olduğu (en az %95 i organik orijinli olmalı) ham madde esasına göre belirtilmelidir. Eğer ürün tam organik olarak henüz üretilmiyorsa, etiket üzerinde “organik üretime geçiş ürünü” olduğu net olarak belirtilmelidir. Ürün üzerinde sertifika veren kuruluş ve organik ürün logosu (Anonim, 2002b) bulunmalıdır.
SonuçOrganik tavukçulukta, organik bir sürünün oluşturulması ve tavukların sağlığını organik bir yetiştirme ve besleme ile korumak suretiyle sağlıklı hayvanlardan sağlıklı ürünlerin elde edilmesi amaçlanmaktadır (Şayan ve Polat, 2001). Sonuçta; organik tarım kriterlerine göre elde edilecek tavukçuluk ürünleri ile insanların daha sağlıklı ve güvenilir hayvansal gıdalarla beslenmeleri ve, ayrıca, entansif üretime nazaran daha doğal koşullarda bakım ve beslenme ile hayvanların fizyolojik olarak daha rahat olmaları beklenmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder