Beyaz Et Hakkında Sorular ve Bilimsel Cevaplar
Beyaz Et Hakkında Sorular ve Bilimsel Cevaplar
Böyle bir görüş bilimsellikten uzak bir yaklaşım olup tamamen safsatadır. Piliç etinin erken ergenliğe neden olduğuna dair hiçbir
bilimsel yayın bulunmamaktadır. Böyle bir durumun olması hiçbir zaman söz
konusu değildir.
Tavuk yetiştirilirken antibiyotik kullanıyor mu?
Tedavi amaçlı kullanımlarda ise herhangi bir kısıtlamaya
gidilmemiştir. Önemli olan uluslararası maksimum kalıntı limiti ve arınma
süreleridir. Bu süreler antibiyotiklerin çeşidine, kullanım şekline ve dozuna
bağlı değişebilir. Bu amaçla resmi otoriteler tarafından da kontrol ve
denetimler sürekli yapılmaktadır.
“Tavuktan Tümör Fışkırıyor” Ne demek?
söylenmiş, bilimsel şarlatanlık örneğini ifade eden bir söylem demektir.
Yazılı ve görsel basına tavuk ile ilgili demeç verenlerin
tavuğu hiç tanımadıkları, bilimsel olarak konuya hakim olmadıkları bu
söylemlerden açıkça gözlenmektedir. “Tavuktan tümör fışkırıyor” demek hiçbir
anlam ifade etmeyen asılsız bilim dışı bir söylemdir. Böyle bir durumun olması
tıp bilimine ve biyolojiye aykırıdır. Sağlıklı hayvan hiçbir hastalığı olmayan
aynı zamanda tümöral bir rahatsızlığı da olmayan hayvan demektir. Tıpki
sağlıklı insan tanımı gibi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve sektörde çalışan
veteriner hekimler sağlıklı üretimin her aşamasında görev yapmaktadırlar. Bu
bilim dışı, cehalet kokan söylemler; fedakar bir şekilde görevlerini yerine
getiren bu meslek grubuna saygısızlıktan öte bir şey değildir.
Tavuk Dışkısı Yeme Karıştırılıyor mu?
bir uygulama yetiştiricilik için çok büyük hastalık riski oluşturur, bu nedenle
de hiçbir zaman tercih edilmez. Kanatlı dışkısının tavuk beslemesinde besleyici
değeri de yoktur. Ayrıca yasak olarak da “Gübre, idrar, sindirim sistemi
içeriği” nin karma yemlere katılması veya hayvanlara yedirilmesi de yasaklanmıştır.
Tavuk Üretiminde Hormon Kullanıyor mu?
kanatlı yetiştiriciliğinde hormon kullanılmamaktadır. Türkiye’de hormon
kullanımı, imal edilmesi, satılması, bulundurulması da yasaktır. Hormon ucuz
bir madde olmadığından, uygulama ekonomik açıdan da rasyonel değildir.
Kullanımı durumunda ise üretim maliyetleri birkaç misli artacaktır.
Uygulamadan iyi sonuç alınabilmesi için hayvanın cinsiyetine
göre, hormonun doğrudan hayvanın organizmasına tek tek verilmesi gerekmektedir.
Bu da dişi ve erkeğin kalabalık ortamlarda birlikte büyütüldüğü tavuk gibi
kanatlı hayvanlarda, on binlerce hayvanın tek tek elden geçirilmesi ve
enjeksiyona tabi tutulması demektir ki, pratik olarak da mümkün değildir.
Yemlere Katılan Katkı Maddeleri Bir Çeşit Hormon mudur?
Yem katkı maddeleri, yemlere ya da suya katıldıklarında yemlerinin
karakteristikleri üzerinde, hayvansal ürünlerin özellikleri üzerinde, süs
balıkları ve kuşların renkleri üzerinde olumlu etki yapan, hayvanların besin
maddesi ihtiyaçlarını karşılayan, hayvansal üretimin çevresel sonuçlarında
olumlu etkileri olan, özellikle sindirim sistemini veya sindirimi destekleyici
etkileri ile hayvansal üretimin performansını ve hayvan refahını olumlu yönde
etkileyen, antikoksidiyal veya histomonostatik etki gösteren maddelerdir.
Büyüme faktörü olarak antibiyotiklerin yasaklanmasının
ardından doğal katkı maddeleri kullanımı daha da yoğunlaşmıştır. Söz konusu
ticari ürünler; bitki özleri ve esansiyel yağlar(nane, kekik, sarımsak,
biberiye,vs), organik asitler (laktik asit, bütirik asit vs) enzimler,
probiyotikler ve prebiyotiklerdir.
Genetiği Değiştirilmiş Tavuk Var mıdır?
dünya da vardır. Üretimde kullanılan tavuklar tamamen doğal olup, genetik bir
değişikliğe sahip değillerdir. Tavukların genotiplerinde elde edilen genetik
ilerlemeler ancak bilinin yetiştirme sistemleri ve seleksiyonlar suretiyle elde
edilmiştir.
Eskiden 90 günde Kesilen Tavuklar Bugün 45 Günde Aynı Ağırlığa Ulaşıyor. Bu Nasıl Gerçekleşmektedir?
esas nedeni beslenmeleri ile ilgili değildir. Esas olarak bu büyümenin %85 i
genetik seleksiyonlardır. Beslenme ve diğer bakım şartlarının da burada etkisi
sadece %15 tir. Genetik sözcüğünün geçmesi dahi insanları yanlış yönlerdirmeler
yüzünden tedirgin etmekte olduğundan genetik seleksiyonu açıklamak gerekiyor.
Bu olayın genetiği değiştirilmiş tavukla uzaktan yakından alakası yoktur.
Yapılan iş, yıllar süren ıslah ve seleksiyonlar sonucu en yüksek et verimine ve
hızlı gelişme özelliğine sahip tavuk ırklarının elde edilmesi ve bunların
birbirleriyle melezlenmesiyle civciv elde edilmesidir.
Diğer yandan, bir de böyle kapasiteli civcivlerin gereksinim
duyduğu besin maddeleri ihtiyaçlarının yeterli ve dengeli bir şekilde
karşılanması için en ileri bilgisayar formülleri ile yüksek kaliteli
hammaddeler kullanılarak hazırlanan yemlerle beslenmesi, ayrıca ısı ve
havalandırma kontrollü ve sağlıklı kümes ortamlarında barındırılması
neticesinde 2,5 kg a ulaşmak bile artık dünyada neredeyse geride kalmaktadır.
Piliç 45 Günde 2,5 kg a Nasıl Geliyor?
kesin ağırlığına bağlı olarak daha da aşağısı ya da yukarısıdır. Bu süre
damızlıkçı firmaların sürekli yaptıkları ıslah çalışmaları ve iyi
yetiştiricilik uygulamaları ile devamlı olarak geriye çekilmektedir. Bu durum tabloda da net olarak görülmektedir.
Piliçler Kesilmediğinde 45 günde ölüyorlar mı?
ve ortam sağlandığı takdirde etlik piliçler uzun süreler yaşarlar. Ayrıca 70-80 gün süre ile besiye tabi
tutulabilir, bu süre sonunda 4500-5000 gram canlı ağırlığa ulaşabilirler.
Böylece roaster piliçler elde edilirler.
Civcivler Yumurtadan 17 günde mi çıkarlar?
tavukların fizyolojik özelliklerine aykırıdır.
Bunun dışındaki ifadeler ancak insanların duygularını
istismar etmek amacıyla ileri sürülebilir.
Piliçler İslami usullere uygun olarak mı kesilmektedir?
islami usullere uygun olarak yapılmaktadır. Tesislerin tamamı helal
sertifikasına sahiptir. Helal sertifikası özellikle ihracat yaptığımız Müslüman
ülkeler için önem arz etmektedir.
Türkiye’de piliçlerin kesim standartları, Diyanet İşleri
Başkanlığı ve BESD-BİR tarafından davet edilen, merkezi Cidde’de bulunan FIQH
Akademisi uzmanları tarafından da incelenmiş ve sistemin islami kurallara uygun
olduğu rapor edilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder