Rumen Alkalozu
Alkalozis, vücudun alkali rezervinin artması veya asit azalması sebebiyle gelişen patolojik bir durumdur. Rumen alkalozisi, geviş getiren hayvanlarda görülen, karbonhidrattan fakir, proteinden zengin rasyonla beslenme sonucu meydana gelen bir hazımsızlıktır. Karbonhidrat mayalanmasının azalması ve protein sindiriminin artması nedeniyle rumen (işkembe) içeriğinin pH’sı 7,2′nin üzerine çıkar ve sindirim fonks
iyonları bozulur. Yani içerik alkali karakter taşır. Pratikte rumen alkalozisine asidozisten daha az rastlanır.
Hastalığın Sebebi
Süt ineklerinin beslenmesinde rumen alkalozu, özellikle süt verimine yönelik beslenme sonucu ortaya çıkar. Erkek hayvanlarda, satış ve sergi amacıyla hızlı ve iyi bir kondüsyon elde etmek ve damızlık hayvanları damızlık için hazırlamalarda yapılan beslenme sonucunda da görülebilir. Kolay hazmolabilen protein ve protein tabiatındaki organik azotlu maddeler bakımından zengin, karbonhidrat bakımından fakir, aşırı kalsiyum ve potasyum gibi mineraller içeren yemlerle beslenen hayvanlarda görülür. Son yıllarda özellikle protein kaynağı olarak rasyonlara üre, biüret ve amonyum fosfat ilave edilmesiyle sığırlarda rumen alkalozisi oranının arttığı izlenmektedir. Saman haline getirilmiş kuru yonca otu, bol sulu, yeşil, olgunlaşmadan biçilmiş veya otlatılan yemleri ve filizlerini yiyen hayvanlarda da ortaya çıkmaktadır ve birkaç faktörün etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Çünkü körpe ve filizlenmiş otlar amonyum tuzlarını bol miktarda içermektedirler. Özellikle buğday ve baklagillerin otlatılmasında alkalozis büyük bir sorun olabilir. Hızlı büyüyen otlaklar ve baklagiller, özellikle sabahın erken saatlerindeki çiylerde ve hafif yağmurlarda yani suyla karıştığında kızışan, koloidal solüsyonlar ve sabun köpüğü oluşturan özelliklerde saponin denilen maddeleri üretirler. Bu saponinlerin de yüksek yüzey gerilimi oluşturmalarıyla, işkembedeki mikroorganizmalar tarafından aşırı proteinin değişikliğe uğramasıyla üretilen amonyum gazının hapsolmasına sebep olurlar. Yüzey gerilimi artmaya devam ettikçe, kabarcıklar oluşturarak işkembe sıvısı köpürür. Bu durum da hayvanın geğirmesini engeller ve gaz hayvan nefes alamayana kadar üretilir ve hayvan boğularak veya oksijensizlikten ölebilir. Ayrıca rumen enerji/protein dengesinin bozulduğu durumlarda da alkaloz görülebilir. Ortaya çıktığı diğer durumlar arasında açlık durumları, kontrolsüz toprakla karışmış silaj yemleri ve aşırı mineral madde karışımları verilmesi bulunmaktadır. Bununla beraber hayvanlara verilen suyun alkali karakterde olması yani pH değerinin 8.5-9.0′un üzerinde olmasıyla da kronik veya hafif alkalosis şekillenebilir.
Belirtileri
Hastalık uzun süre devam eder. Hayvanda iştahsızlık, hazımsızlık, salya artışı, rumen hareketlerinde ve süt yağı ve proteininde azalma, huzursuzluk, ishal, rumende şişkinlik, şiddetli titremeler, hafif derecede felç ve sallantılı yürüyüş gibi tipik olmayan belirtiler gözlenir. Gıdaların emiliminin zayıflamasıyla birlikte genel düşkünlük, dermansızlık ve verim performansında düşme görülebilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde titreme, kasılma ve solunum sayısında azalma görülür. Hastalığın seyriyle birlikte, çoğu metabolik hastalıklarda olduğu gibi tırnak problemleriyle karşılaşılabilmektedir. Üre zehirlenmelerinde kaslarda titreme, inkoordinasyon, halsizlik, solunum güçlüğü ve kısa süre içinde ölüm meydana gelir. Rumen içeriği amonyak kokusunda, kahverengimsi renkte ve sıvı kıvamdadır. Ayrıca gebe hayvanlarda yavrunun canlı ağırlığı azalır. Süt veren hayvanlarda mastitis şekillenebilir. Metabolik alkalozlu ineklerden doğan yavrularda kemikleşme bozuklukları görülmektedir. Ayrıca hayvanların transferlerinde, nakil stresinin etkileri de göz ardı edilmemelidir. Uzun nakil süreleri genellikle göz ardı edilen fakat önemli bir ruminal alkaloz sebebi oluşturmaktadır.
Tedavi
Tedavi için Veteriner Hekiminize başvurunuz.
Tıbbi tedavi dışında, diet düzenlenerek, rasyona kolay sindirilebilir karbonhidratlardan, melas, mısır silajı, pancar posası, hububatlar ve iyi kaliteli kuru ot, saman ilave edilmelidir.
Hastalığın Sebebi
Süt ineklerinin beslenmesinde rumen alkalozu, özellikle süt verimine yönelik beslenme sonucu ortaya çıkar. Erkek hayvanlarda, satış ve sergi amacıyla hızlı ve iyi bir kondüsyon elde etmek ve damızlık hayvanları damızlık için hazırlamalarda yapılan beslenme sonucunda da görülebilir. Kolay hazmolabilen protein ve protein tabiatındaki organik azotlu maddeler bakımından zengin, karbonhidrat bakımından fakir, aşırı kalsiyum ve potasyum gibi mineraller içeren yemlerle beslenen hayvanlarda görülür. Son yıllarda özellikle protein kaynağı olarak rasyonlara üre, biüret ve amonyum fosfat ilave edilmesiyle sığırlarda rumen alkalozisi oranının arttığı izlenmektedir. Saman haline getirilmiş kuru yonca otu, bol sulu, yeşil, olgunlaşmadan biçilmiş veya otlatılan yemleri ve filizlerini yiyen hayvanlarda da ortaya çıkmaktadır ve birkaç faktörün etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Çünkü körpe ve filizlenmiş otlar amonyum tuzlarını bol miktarda içermektedirler. Özellikle buğday ve baklagillerin otlatılmasında alkalozis büyük bir sorun olabilir. Hızlı büyüyen otlaklar ve baklagiller, özellikle sabahın erken saatlerindeki çiylerde ve hafif yağmurlarda yani suyla karıştığında kızışan, koloidal solüsyonlar ve sabun köpüğü oluşturan özelliklerde saponin denilen maddeleri üretirler. Bu saponinlerin de yüksek yüzey gerilimi oluşturmalarıyla, işkembedeki mikroorganizmalar tarafından aşırı proteinin değişikliğe uğramasıyla üretilen amonyum gazının hapsolmasına sebep olurlar. Yüzey gerilimi artmaya devam ettikçe, kabarcıklar oluşturarak işkembe sıvısı köpürür. Bu durum da hayvanın geğirmesini engeller ve gaz hayvan nefes alamayana kadar üretilir ve hayvan boğularak veya oksijensizlikten ölebilir. Ayrıca rumen enerji/protein dengesinin bozulduğu durumlarda da alkaloz görülebilir. Ortaya çıktığı diğer durumlar arasında açlık durumları, kontrolsüz toprakla karışmış silaj yemleri ve aşırı mineral madde karışımları verilmesi bulunmaktadır. Bununla beraber hayvanlara verilen suyun alkali karakterde olması yani pH değerinin 8.5-9.0′un üzerinde olmasıyla da kronik veya hafif alkalosis şekillenebilir.
Belirtileri
Hastalık uzun süre devam eder. Hayvanda iştahsızlık, hazımsızlık, salya artışı, rumen hareketlerinde ve süt yağı ve proteininde azalma, huzursuzluk, ishal, rumende şişkinlik, şiddetli titremeler, hafif derecede felç ve sallantılı yürüyüş gibi tipik olmayan belirtiler gözlenir. Gıdaların emiliminin zayıflamasıyla birlikte genel düşkünlük, dermansızlık ve verim performansında düşme görülebilir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde titreme, kasılma ve solunum sayısında azalma görülür. Hastalığın seyriyle birlikte, çoğu metabolik hastalıklarda olduğu gibi tırnak problemleriyle karşılaşılabilmektedir. Üre zehirlenmelerinde kaslarda titreme, inkoordinasyon, halsizlik, solunum güçlüğü ve kısa süre içinde ölüm meydana gelir. Rumen içeriği amonyak kokusunda, kahverengimsi renkte ve sıvı kıvamdadır. Ayrıca gebe hayvanlarda yavrunun canlı ağırlığı azalır. Süt veren hayvanlarda mastitis şekillenebilir. Metabolik alkalozlu ineklerden doğan yavrularda kemikleşme bozuklukları görülmektedir. Ayrıca hayvanların transferlerinde, nakil stresinin etkileri de göz ardı edilmemelidir. Uzun nakil süreleri genellikle göz ardı edilen fakat önemli bir ruminal alkaloz sebebi oluşturmaktadır.
Tedavi
Tedavi için Veteriner Hekiminize başvurunuz.
Tıbbi tedavi dışında, diet düzenlenerek, rasyona kolay sindirilebilir karbonhidratlardan, melas, mısır silajı, pancar posası, hububatlar ve iyi kaliteli kuru ot, saman ilave edilmelidir.
Yorumlar
Yorum Gönder